Mutlu uluslararası vegan "junkfood" günü!
İnstagrama ivjfd15 yada veganjunkfoodday yazarsanız insanların yurtdışında ne kadar da şekil bi şekilde vegan yaşadığını görebilirsiniz.Vegan restorant/kafeleri geçtim vegan marketler, hatta hatta bakkal var bakkal.Bizdeki bakkal amcaya desem o ney lan yumurta veriyim mi der.Gerçi babamla müthiş bi aşama kaydettik az önce vegan pizza sordu adam, kadın mal gibi kaldı ve araya girip ben açıklama yapmak zorunda kaldım ama olsun.Gene de inatla peynir koymaya çalıştılar o ayrı.
Şimdi vegan deyince insanların ilk sorduğu soru (türk milletinin genel huyudur) hiç mi et yemiyorsun?(Ama bak hiç mi hiç yemiyorsun?)Peki peynir?Bari süt içseydin.Bal yiyosundur aa ama o da hayvansal.Peki yoğurt?Ama o birsürü işlemden geçiyor süt sayılmaz onu yersin.Konuşma böyle uzuyor anlayacağınız.Ama veganlığı bilen biriyle konuştuğunuzda bu sefer vegan olmanın pahalılığından dem vuruyor.Ee adam bitkisel süt, tofu, avokado, kinoa, chia biliyor.Bunlar da ortalama bi öğrencinin karşılayacağı şeyler değil afedersiniz.
Peki ben ne yapıyorum?Bakliyat arkadaşlar, sebze, meyve.Yurtdışından bi artımız bizde neyin mevsimiyse o meyve gayet ucuz.Yurtdışındaysa kaliteli meyve her halükarda pahalı.Bitkisel sütü evde yapıyoruz youtube a how to make rice milk yazarak ne kadar kolay olduğunu görebilirsiniz.Ya da badem sütü istiyorum derseniz, çiğ bademi bi gece suda bekletip, sıcak suya sokup kabuklarını ayıklayıp bikaç bardak suyla blender dan çekerek badem sütünüzü elde edebilirsiniz, kalan posayla peynir yapabilir, salatalara, poğaçalara katabilirsiniz size kalmış.Uygun fiyatlı tofu alternatifi için Nohut tofusu.
Ben açıkçası chia yerine keten tohumu kullanıyorum, fiyatlar baya uçuk çünki.Kinoayı da alıyorum ama aşırılı idareli kullanıyorum.Yani uzun lafın tatlısı bişeyler bulunuyor sevgili okuyucu.Hazır bi aylık tatilimden dönüp yas tutarken yaptığım peyniri, yoğurdu, tofuyu fotoğraflamaya çalışayım da onların da yazısı gelsin.Vegan günler!
29 Ağustos 2015 Cumartesi
27 Ağustos 2015 Perşembe
Etik Vegan
Dünyadaki vegan/vejetaryen nufüs için şu yazıya bakabilir, Türkiye'deki sayıyı belirlemek için başlatılan çalışmaya katılabilirsiniz: http://tvd.org.tr/dunyadaki-vejetaryen-vegan-nufusu/
Peki neden vegan olunur? Herkes hayvanları ya da doğayı düşünerek vegan olmuyor ne yazıkki.Özellikle bazı dünya starı koca popolu ablaların (isim vererek rencide etmek istemiyorum.)
"vegan diyeti" uygulayarak kilo verdiğini açıklamasından beri veganlık da dukan diyeti tadında bişey oluverdi.Kilo vermek için kısa süreli uygulayan insanlar falan var, ki o kadar da kötü bişey değil ne kadar az et yenirse o kadar az cana kıyılır.Tabi veganlıkla türlü türlü hastalığı yenen kanserinden, egzamasından, migreninden kurtulan insanların örnekleri de çok.
Ben etik veganım.Yani veganlığı et yemekten hoşlanmadığım ya da kilo vermek için yada bilimum başka sebepler için seçmedim.Sadece tavuk yiyordum zaten(onu da son dönem bırakmıştım, bi yemekte önüme tavuk boynu koyulunca lan ben ne yiyorum diyip iki gün aç gezmiştim.) ama peynirsiz yaşayamam diyen bi insandım.Yani geçişim nispeten kolaydı ama pek de yumuşak olmadı.Özellikle tatar bi aileden geldiğim ve çılgınlar gibi et tükettikleri için, akrabalı buluşmalarda toplu bir beni ayıplama, düzeltmeye çalışma faslı oluyor.Ha diğer insanların tepkisi derseniz daha yeni İzmir'e yaptığım gezimde hiçkimse lan ölürsün demedi, kibarca nedeni soruldu genelde.(alışık olmayan bünyemde beklenmedik etki yaptı tabi.)Lakin ulaşımı otostopla sağladık ve bizi yanına kabul eden abimizle(ki kendisine bi saat veganlığı anlattım.) bi yemek molasında şöyle bir konuşma geçti:
Bizi götüren abi:Şu arkadaş vekan mı ne öyle bişeymiş etsiz yumurtasız falan bişeyin var mı?
Şipariş alan abi:Kavurma var abi.
B:Olum vekan diyom et süt yumurta hiçbişey olmıcak.
Ş:Abi dalga mı geçiyon ben bi karışık sac getireyim de kız kendine gelsin.
Tabi bunu söylerken bana da bakıyor bi yandan, sanırsın hastalıklıyım.Ha sonuç derseniz şarap tatmaya giden ben kuru pilav yedim.Kültür şoku üstüne kültür şoku.Neyse konudan fazlaca sapsam da geri dönmesini de şeyederim.Evet, etik vegan diyorduk, kuru pilav diyorduk.Efendim şimdi etik vegan şöyleki kendini düşünmeksizin hayvanları düşünerek, hayvanların bizden daha düşük bi seviyede olmadığını sadece bizimle aynı anda aynı dünyada bulunma şanssızlığını yaşadığını kabul etmektir.Aynı değiliz, ama eşitiz.Onlar da bizim gibi yaşıyor, görüyor, aile kuruyor, seviniyor, üzülüyor.Sırf yapabiliyor olduğumuz için onları öldürüyoruz, işkence ediyoruz, ne kadar yaşayacaklarına karar veriyoruz, sütünü çalıyoruz, bebeğini alıyoruz, derisini yüzüyoruz, üstlerinde deneyler yapıyoruz, eğlence amaçlı kullanıyoruz. Etik vegan bunların hepsine karşı çıkan kişidir, bu eylemlerin hiçbirine ortak olmaz.(getirdiği faydalar da cabası.)Önümü alamadılar gene bugünlük bu kadar.Vegan kalın!
Peki neden vegan olunur? Herkes hayvanları ya da doğayı düşünerek vegan olmuyor ne yazıkki.Özellikle bazı dünya starı koca popolu ablaların (isim vererek rencide etmek istemiyorum.)
"vegan diyeti" uygulayarak kilo verdiğini açıklamasından beri veganlık da dukan diyeti tadında bişey oluverdi.Kilo vermek için kısa süreli uygulayan insanlar falan var, ki o kadar da kötü bişey değil ne kadar az et yenirse o kadar az cana kıyılır.Tabi veganlıkla türlü türlü hastalığı yenen kanserinden, egzamasından, migreninden kurtulan insanların örnekleri de çok.
Ben etik veganım.Yani veganlığı et yemekten hoşlanmadığım ya da kilo vermek için yada bilimum başka sebepler için seçmedim.Sadece tavuk yiyordum zaten(onu da son dönem bırakmıştım, bi yemekte önüme tavuk boynu koyulunca lan ben ne yiyorum diyip iki gün aç gezmiştim.) ama peynirsiz yaşayamam diyen bi insandım.Yani geçişim nispeten kolaydı ama pek de yumuşak olmadı.Özellikle tatar bi aileden geldiğim ve çılgınlar gibi et tükettikleri için, akrabalı buluşmalarda toplu bir beni ayıplama, düzeltmeye çalışma faslı oluyor.Ha diğer insanların tepkisi derseniz daha yeni İzmir'e yaptığım gezimde hiçkimse lan ölürsün demedi, kibarca nedeni soruldu genelde.(alışık olmayan bünyemde beklenmedik etki yaptı tabi.)Lakin ulaşımı otostopla sağladık ve bizi yanına kabul eden abimizle(ki kendisine bi saat veganlığı anlattım.) bi yemek molasında şöyle bir konuşma geçti:
Bizi götüren abi:Şu arkadaş vekan mı ne öyle bişeymiş etsiz yumurtasız falan bişeyin var mı?
Şipariş alan abi:Kavurma var abi.
B:Olum vekan diyom et süt yumurta hiçbişey olmıcak.
Ş:Abi dalga mı geçiyon ben bi karışık sac getireyim de kız kendine gelsin.
Tabi bunu söylerken bana da bakıyor bi yandan, sanırsın hastalıklıyım.Ha sonuç derseniz şarap tatmaya giden ben kuru pilav yedim.Kültür şoku üstüne kültür şoku.Neyse konudan fazlaca sapsam da geri dönmesini de şeyederim.Evet, etik vegan diyorduk, kuru pilav diyorduk.Efendim şimdi etik vegan şöyleki kendini düşünmeksizin hayvanları düşünerek, hayvanların bizden daha düşük bi seviyede olmadığını sadece bizimle aynı anda aynı dünyada bulunma şanssızlığını yaşadığını kabul etmektir.Aynı değiliz, ama eşitiz.Onlar da bizim gibi yaşıyor, görüyor, aile kuruyor, seviniyor, üzülüyor.Sırf yapabiliyor olduğumuz için onları öldürüyoruz, işkence ediyoruz, ne kadar yaşayacaklarına karar veriyoruz, sütünü çalıyoruz, bebeğini alıyoruz, derisini yüzüyoruz, üstlerinde deneyler yapıyoruz, eğlence amaçlı kullanıyoruz. Etik vegan bunların hepsine karşı çıkan kişidir, bu eylemlerin hiçbirine ortak olmaz.(getirdiği faydalar da cabası.)Önümü alamadılar gene bugünlük bu kadar.Vegan kalın!
24 Ağustos 2015 Pazartesi
Vegan ne yer ne içer?
Başta veganlık insanın gözünü çılgınca korkutuyor. Bi an durup acaba harbiden ölür müyüm diye düşünüyorsun.Lakin benim küçük tatlı Eskişehir'imde bile vegan/vejetaryen cafe varmış.(alkışlar, alkışlar.)Şehrinizde yoksa da bu çokta dert değil açıkçası.Makarna en tatlı dostunuz olacak.Patates kızartması, gözleme, kumpir (veganize ettirebilirsiniz rica edince tereyağsız ve kaşarsız hazırlıyorlar.) hatta ve hatta pizza,(peynir yerine mısır koymalarını rica ediyorum ben enfes oluyor.) en kötü en pis ihtimalle de bi akdeniz salata.Çoğu büyük burgerci bi tane de olsa vejetaryen burger koyuyor menüye peyniri çıkarttırınca da vegan.
Evde ise seçenekler sınırsız.İlk ve en bilineni soya sütü, migroslarda alpronun soya sütünü bulabilirsiniz.B12 takviyeli olmasıyla bilinir kendisi.Migroslarda normal sweetened olanı satılıyor.İlk içişinizde lan bu ne bunu mu öneriyon bana diyebilirsiniz, çok seveni de oluyor.Derin bi nefes alın, hepsi geçecek.Bikaç içişten sonra tadı normal sütten daha güzel gelecek.Gerçekten başta bi garip gelmesiyle birlikte zamanla tadı on numara oluyor.Hafif vanilyamsı/tatlımsı aromasıyla her tatlıya on numara beş yıldız yakışmasının dışında püre başta olmak üzere süt gereken her yemeğe de süper yakışıyor, çok hoş bi aroma katıyor. Kendi sütümü kendim yaparım kızım diyorsanız onun da tarifi gelicek sevgili okuyucu sakin.Metrolarda tüm çeşitleri oluyor.(ilk defa deneyen bünyelere not:unsweetened yani tatlandırılmamış olanını sakın ha almayın 10 liralarınıza yazık.Bi de küçük çilekli ya da çikolatalılardan alın da gününüz şenlensin.)Tofu ve soya kıyması da var bazı büyük büyük migroslarda, ama yemişim öyle antin kuntin şeyleri derseniz, zeytinyağlılar da vegan!
Evde ise seçenekler sınırsız.İlk ve en bilineni soya sütü, migroslarda alpronun soya sütünü bulabilirsiniz.B12 takviyeli olmasıyla bilinir kendisi.Migroslarda normal sweetened olanı satılıyor.İlk içişinizde lan bu ne bunu mu öneriyon bana diyebilirsiniz, çok seveni de oluyor.Derin bi nefes alın, hepsi geçecek.Bikaç içişten sonra tadı normal sütten daha güzel gelecek.Gerçekten başta bi garip gelmesiyle birlikte zamanla tadı on numara oluyor.Hafif vanilyamsı/tatlımsı aromasıyla her tatlıya on numara beş yıldız yakışmasının dışında püre başta olmak üzere süt gereken her yemeğe de süper yakışıyor, çok hoş bi aroma katıyor. Kendi sütümü kendim yaparım kızım diyorsanız onun da tarifi gelicek sevgili okuyucu sakin.Metrolarda tüm çeşitleri oluyor.(ilk defa deneyen bünyelere not:unsweetened yani tatlandırılmamış olanını sakın ha almayın 10 liralarınıza yazık.Bi de küçük çilekli ya da çikolatalılardan alın da gününüz şenlensin.)Tofu ve soya kıyması da var bazı büyük büyük migroslarda, ama yemişim öyle antin kuntin şeyleri derseniz, zeytinyağlılar da vegan!
Vegan nedir nasıl olunur?
Merhaba merhaba(veganlık başvuruları için form koyucam en aşağıya)
Veganlık neydi, veganlık emekti dostlar.Vallahi ciddiyim, olmayan bilmez. Oysa tak at gözlüklerini, odaklan o süt kutularının üstündeki resimlere, mutlu mutlu ineklere, oh ne güzel hayat değil mi? Rahat battı rahat.Keşke herkeslere de batsa o rahat.Keşke herkes bi kafasını kaldırsa da lan ben ne yiyorum acaba dese, bu endüstri bu kadar büyükken o resimlerdeki mutlu çiftlik tabloları gerçek olabilir mi dese.Köpek yemek deyince çıldıran insan tavuğa sulanmasa.Keşke kimsecikler ceset yemese.Ha derseniz sen doğuştan mı vegansın sanki.Vallahi de değilim.Ama kırmızı et yemeyi 11 yaşımda bıraktım.Denizde beraber yüzdüğüm arkadaşlarımı yiyemem diyip balık yemeyi de 14 yaşında.Yani ailem alışkın benim çılgınlıklarıma pek anlaşamayız da zaten fazla da şeyapmadılar o yüzden.Ne pişircem senin yemeğini diyerek ben vazgeçireceğini sanan annem(Veganlığımdan beri kendi yemeğimi kendim pişiriyorum) ve her seferinde ısıtıp ısıtıp önüme allah onları biz yiyelim diye yarattı lafını koyan ve genellikle laf sokmaya çalışan babam dışında.Peki nasıl oldu?Günlerden bir gün Gary Yourofsky adlı bi abimizin yürekleri dağlayan videosuna denk geldim, youtube a hayatınızda duyabileceğiniz en iyi konuşma (ya da onun gibi bişey) yazarak ulaşabilirsiniz.Bazı yerlerde ağladım, bazı yerlerde bakamadım, kandırılmıştım, olamazdı.Biz hayvanlara gerçekten bunları yapıyor olamazdık.Tutsak gibi yaşıyorlar diye evcil hayvanlara bile karşı çıkıp elimden geldiğince sokaktakileri doyuran ben kaldıramadım bu görüntüleri.Bende en az diğer insanlar kadar kötüydüm, bende aptal bi türcünün tekiydim, seçtiklerimi sevip öbürlerinin tutsak olması için para ödüyordum.Ondan sonra ağzıma hayvansal birşey süremedim zaten, süremezdim.Açıkçası çokta zor olmadı benim için veganlığa geçmek, ailem öleceğimi düşündü, hala da düşünüyor o ayrı.Ama peynir peynir peynir.Herşey tamamdı ama ben peynirsiz nasıl yapardım.Bal gibi de yapılıyormuş dostlar. Vegan dünyasına bir kez girince herşeyin nasıl bu kadar alternatifi olabilir deyip şaşıp kalıyorsunuz.Peynire bile sürüyle alternatif varmış.Şimdilik bu kadar bir sonraki yazımızda vegan nasıl yaşar ne yer ne içer onlara bakıcaz.Görüşmek üzere.Et yemeyen yerlerinizden öpüldünüz.Go vegan!
(Form arayan arkadaş sana bu günlük et serbest.)
Veganlık neydi, veganlık emekti dostlar.Vallahi ciddiyim, olmayan bilmez. Oysa tak at gözlüklerini, odaklan o süt kutularının üstündeki resimlere, mutlu mutlu ineklere, oh ne güzel hayat değil mi? Rahat battı rahat.Keşke herkeslere de batsa o rahat.Keşke herkes bi kafasını kaldırsa da lan ben ne yiyorum acaba dese, bu endüstri bu kadar büyükken o resimlerdeki mutlu çiftlik tabloları gerçek olabilir mi dese.Köpek yemek deyince çıldıran insan tavuğa sulanmasa.Keşke kimsecikler ceset yemese.Ha derseniz sen doğuştan mı vegansın sanki.Vallahi de değilim.Ama kırmızı et yemeyi 11 yaşımda bıraktım.Denizde beraber yüzdüğüm arkadaşlarımı yiyemem diyip balık yemeyi de 14 yaşında.Yani ailem alışkın benim çılgınlıklarıma pek anlaşamayız da zaten fazla da şeyapmadılar o yüzden.Ne pişircem senin yemeğini diyerek ben vazgeçireceğini sanan annem(Veganlığımdan beri kendi yemeğimi kendim pişiriyorum) ve her seferinde ısıtıp ısıtıp önüme allah onları biz yiyelim diye yarattı lafını koyan ve genellikle laf sokmaya çalışan babam dışında.Peki nasıl oldu?Günlerden bir gün Gary Yourofsky adlı bi abimizin yürekleri dağlayan videosuna denk geldim, youtube a hayatınızda duyabileceğiniz en iyi konuşma (ya da onun gibi bişey) yazarak ulaşabilirsiniz.Bazı yerlerde ağladım, bazı yerlerde bakamadım, kandırılmıştım, olamazdı.Biz hayvanlara gerçekten bunları yapıyor olamazdık.Tutsak gibi yaşıyorlar diye evcil hayvanlara bile karşı çıkıp elimden geldiğince sokaktakileri doyuran ben kaldıramadım bu görüntüleri.Bende en az diğer insanlar kadar kötüydüm, bende aptal bi türcünün tekiydim, seçtiklerimi sevip öbürlerinin tutsak olması için para ödüyordum.Ondan sonra ağzıma hayvansal birşey süremedim zaten, süremezdim.Açıkçası çokta zor olmadı benim için veganlığa geçmek, ailem öleceğimi düşündü, hala da düşünüyor o ayrı.Ama peynir peynir peynir.Herşey tamamdı ama ben peynirsiz nasıl yapardım.Bal gibi de yapılıyormuş dostlar. Vegan dünyasına bir kez girince herşeyin nasıl bu kadar alternatifi olabilir deyip şaşıp kalıyorsunuz.Peynire bile sürüyle alternatif varmış.Şimdilik bu kadar bir sonraki yazımızda vegan nasıl yaşar ne yer ne içer onlara bakıcaz.Görüşmek üzere.Et yemeyen yerlerinizden öpüldünüz.Go vegan!
(Form arayan arkadaş sana bu günlük et serbest.)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)